1.4. Hicret Olayı

Müşriklerin Müslümanlara yönelik baskıları, eziyetleri iyice artmış, Mekke’de müminlerin can ve mal güvenliği
kalmamıştı. Müslümanlar, en temel hakları olan inanma ve ibadet etme haklarını kullanamıyorlardı.
Ayrıca Mekke’de İslam’ın yayılması müşrikler tarafından engelleniyordu. Allah’ın (c.c.) dininin Mekke dışında
da tebliğ edilip yayılması bir gereklilikti. Bütün bunlardan dolayı Müslümanlar, İkinci Akabe Biatı’ndan sonra
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) izni ve yönlendirmesiyle birer ikişer, gizlice Medine’ye hicret etmeye başladılar. Kısa
zamanda birçok Müslüman şehirden ayrıldı. Mekke’de, aralarında Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hz. Ali (r.a.) ve
Hz. Ebu Bekir’in (r.a.) de olduğu çok az Müslüman kaldı.
Müminlerin Mekke’den ayrıldığını öğrenen müşrikler telaşlandılar. Çünkü Medine’de İslam’ın yayılmasını
putperestlik için en büyük tehdit görüyorlardı. Ayrıca Şam ticaret yolu üzerinde bulunan Medine’ye Müslümanların
hâkim olması da onların asla istemedikleri bir durumdu. Gelişmeler üzerine Mekkeliler, ne yapacaklarını
belirlemek için toplantı yaptılar ve toplantıda, İslam’ı yok etmenin tek yolunun Hz. Muhammed’i (s.a.v.) öldürmek
olduğuna karar verdiler. Peygamberimiz’e (s.a.v.) suikast düzenlemek için her kabileden birer kişi seçtiler.
Yüce Allah (s.a.v.), Sevgili Resulü’nü (s.a.v.) müşriklerin planından haberdar etti ve ona Medine’ye hicret iznini
verdi. Hava kararınca suikastçılar Resulullah’ın (s.a.v.) evinin önüne geldiler. Sabah namazına giderken onu öldüreceklerdi.
Resulullah (s.a.v.), Hz. Ebu Bekir’e (r.a.) haber göndererek beraber hicret edeceklerini ve hazırlanmasını söyledi.
Kendisi de gerekli hazırlıkları yaptı. Yanında bulunan emanetleri, sahiplerine teslim etmesi için Hz. Ali’ye
(r.a.) verdi. Ayrıca evden ayrıldığı fark edilmesin diye de Hz. Ali’den (r.a.), kendi yatağına yatmasını istedi. Hz.
Ali (r.a.), bir an bile tereddüt etmeden bu teklifi kabul etti. Canını tehlikeye atarak Efendimiz’in (s.a.v.) yatağına
yattı. Allah Resulü (s.a.v.), geceleyin evinden Yâsin suresini okuyarak çıktı. Allah’ın (c.c.) izniyle suikastçılar onu
göremediler. Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. Ebu Bekir (r.a.) ile birlikte hicret yolculuğuna çıktı.
Peygamberimiz’in (s.a.v.) evden çıkmadığını gören suikastçılar hava aydınlanınca içeri girdiler. Yatakta
Hz. Ali’yi (r.a.) görünce çok şaşırdılar. Hemen Peygamberimiz’i (s.a.v.) aramak üzere hareket geçtiler. Hz.
Muhammed’i (s.a.v.) yakalayıp getirene yüz deve ödül vereceklerini her tarafa duyurdular.
Peygamberimiz (s.a.v.) ve Hz. Ebu Bekir (r.a.),
müşrikleri şaşırtmak için Medine yolunun ters istikametinde
olan Sevr Mağarası’na gelip burada üç gün
gizlendiler. Mekkeliler her tarafta onları arıyordu.
Hatta bir grup müşrik, onların ayak izini takip edip
mağaranın girişine kadar geldi. Öyle ki içeriden onların
konuşmaları duyuluyordu. Hz. Ebu Bekir (r.a.)
çok endişelendi ancak Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)
onu sakinleştirdi. Bu arada mağaranın girişine bir
örümcek ağ örmüş, bir güvercin de yuva yapmıştı.
Bunu gören müşrikler, içeride kimsenin olamayacağını
düşünüp mağaranın önünden ayrıldılar.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol